ZEYTİN

Diyeceksiniz ki kardeşim tüm derdimiz bitti de zeytin ağacımı kaldı

ZEYTİN

Diyeceksiniz ki kardeşim tüm derdimiz bitti de zeytin ağacımı kaldı. Evet bölgemizde zeytin ağacı şu an istenilen düzeyde değil ama özellikle sofralık yağ konusunda yaklaşık 2 yıldır yaşadığımız sorunlar aklımıza gelirse, doğrudan evin mutfağını ilgilendiren bir konu olduğunu hatırlarsınız. Paylaştığım haritada ülkemizdeki zeytin yetiştirme alanlarına bakıldığında Adıyaman ilinin de zeytin yetiştirmeye müsait iklim ve toprak yapısına sahip olduğu görünmektedir. Özellikle küresel ısınma nedeniyle kuraklığa dayanıklılığı, fakir fukara ve orta direk diye tabir edilen vatandaşlarımızın sofrasını süsleyen “zeytin, peynirin” yarısı olan zeytin bu bölgemizde ekim alanlarının oluşturulması ile gelecek 10-15 yıl içerisinde çok güzel ekonomik kazançlar elde edilebilir. Sağlık acısından en uygun yağ barındırması, posasının hayvan yemi olarak kullanılması, ihracat ve iç pazarda hiç eksilmeyen talebi, dört mevsim yeşil kalması, yaprağından sabun ve temizlik malzemelerinde güzel koku olarak kullanılması sayamadığım faydalarından sadece bir kaçı.

 

Kaynak: https://benliogluzeytin.com/blog/ zeytin-ve-zeytinyagi/ zeytin-agacinin-uelkemizdeki-yetisme-alanlari

 

Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre zeytin dikim alanlarına göre dünya da İspanya, Tunus, İtalya, Yunanistan’dan sonra Türkiye gelmektedir. Dünya’daki zeytin dikim alanlarının yaklaşık %10’u ülkemizde bulunmaktadır. Mevcut zeytinliklerin genişletilmesi ve ağaç sayısının arttırılmasıyla ilgili her geçen yıl bir önceki yıla göre arttırılmaktadır. Şu an ülkemizde 170 milyon zeytin ağacı bulmaktadır. Dünyada ki zeytin üretiminde de; İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan sonra yaklaşık 1750(bin) ton ile dördüncü sıradayız. Dekar başına zeytin ağacından alınan hasadın miktarı bakımından yani verimliliği bakımından, Mısır, ABD, İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan sonra 207 kg ile beşinci sıradayız. Zeytin yağı üretimi bakımından ise; İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus ve Suriye’den sonra dünya üretiminin yaklaşık %6’sı ülkemizde üretilmektedir. Zeytinyağı ihracatında ise İspanya, İtalya, Tunus ve Portekiz’den sonra beşinci sıradayız. Yukarıda verdiğim bilgileri Bakanlığın aşağıdaki internet adresinden teyid edebilirsiniz.

(https://www.tarimorman.gov.tr/BUGEM/kumelenme/ Belgeler/Budama/ Du%CC%88nyada%20ve%20Tu% CC%88rkiye%27de%20Zeytincilik.pdf )

Diyeceksiniz ki ya bu kadar rakamlarla bizi boğma, ancak zeytin ağacının ömrü bölgemizde yetişen fıstık ağaçları gibi nesiller boyu devam ediyor. Hani bir tabir vardır “ Fıstık ağacını yetiştirirsem torunun yer”. Gerekli ıslah, bilinçli ziraat ve tarımsal tedbirler ile daha güzel noktalara gelebilecek bakir bir alan ziraat mühendisleri açısından. 1939 yılında hayata geçirilen “Zeytincilik Kanunu’ ile koruma altına alınan zeytin dikim alanları Tarım ve Orman Bakanlığınca 1 Mart 2022 tarihinde bir yönetmelik ile tehlikeye girmiştir. Bu konuda geçmişte de benzer yöntemler denenmiş çok şükür bu yanlış Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Umarım 1 Mart’da yapılan bu yanlış düzenlemede iptal edilir.

Saygılarımla…